Sikilmeye Hasret..

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

College

Sikilmeye Hasret..
Kocamın ikinci karısıyım. Kocam 49 yaşında, 1,60 boyunda, kel ve göbekli birisi… Ailemin durumu pek iyi olmadığından, ve benim de başımdan daha önce bir kısa bir evlilik geçtiğinden dolayı, “Bu adam paralı, zengindir. Hem sen dul bir kadınsın, seni başka kim alır?” diye, iki sene önce beni, bizim köye izine gelen, “Güdük Veli” ile evlendirdiler ve gurbete yolladılar.

Kocam Veli’nin, benimle kendisine “sadece” evde hizmet ettirmek, yemek yaptırmak, çamaşır yıkatmak gibi işlerde kullanmak için evlendiğini, daha evliliğimizin ilk haftasında anladım. Evde mahkum gibi kocamın fabrikadan eve gelmesini bekliyordum. Ve en kötüsü de, kocamla iki senedir daha doğru düzgün seks yaşamadım. Zaten aramızdaki 20 yaş farkla ne bekleyebilirdim ki…
Evde sürekli, mezardaki ölü bir erkeğin sikini bile bir saniyede kaldıracak şekilde, içimi olduğu gibi gösteren gecelikler, jartiyerler ve dantelli seksi külotlar giyiyordum. Asla evde sütyen takmam. Sırf herif tahrik olsun da beni siksin diye… Buna rağmen kocam olacak o herifte en ufak istek ve hareket yoktu. Ara sıra çok ihtiyacım olduğu zaman, zorlaya zorlaya kocamı seks yapmaya razı ediyordum. O zaman da, mal gibi sırtüstü uzanıyordu yatağa ve

“Hadi, çabuk ol, bir an önce hallet ve beni rahat bırak da adam gibi uyuyayım…” diyordu.

Ben de binbir uğraşmayla, kocamın sikini kaldırıyor ve üstüne çıkıp oturuyordum, Tabiri caizse “Kendi kendimi sikiyordum!”. Herif daha ilk dakikanın içinde boşalıyordu ve siki iniyordu. Adi herif ben daha üzerinden inmeden de uykuya dalıyordu hemen… Hem de ne uyku… Kulağının dibinde top patlatsan, mümkünatı yok uyandıramazsın. Umudum kalmayınca, belki sabah uyandığında siki kendiliğinden kalkar ve sikmek ister diye, götümü sikine dayayarak yatıyorum ve hayaller kurarak uykuya dalıyordum.

Kocam her sabah erkenden fabrikaya gidiyordu ve akşam yorgun argın eve geliyordu. Her ne kadar,

“Evde çok bunalıyorum, bir akşam gezmeye veya dans etmeye gidelim, bir iki insan yüzü göreyim, sohbet edeyim, ruhum ferahlasın…” desem de, çok yorgun olduğunu ve keyfinin olmadığını söylüyordu. Birkaç kez, evde iyice bıkıp usandığımı söyleyince, eve bir bilgisayar aldı ve internet bağlattı.
İnternet benim için yeni bir dünya gibiydi ve beni akşama kadar oyalıyordu. Bilgisayar ve internet kullanmasını kendi kendime ve yavaş yavaş öğrenmiştim ve seks siteleri arıyordum. Başka kadınların seks yaşamlarını merak ediyordum. Sonunda bulduğum erotik sitelerde okuduğum yazılar, hikayeler beni iyice azdırdı, fantaziler kurmaya başladım. O sikilen kadınların yerine kendimi hayal edip kendi kendime orgazm oluyordum…

Geçen ay kocamın çalıştığı fabrikaya işbaşı yapmak için 30 yaşında mühendis bir hemşerisi gelmiş, ismi Kaya’ymış.. Hem hemşeri, hem de işyerinde amiri olduğundan anlata anlata bitiremiyordu. Kocam cuma günü mesai bitiminde bana telefon açtı ve

“Biz Kaya ile bu akşam meyhaneye içmeye gideceğiz, beni yemeğe bekleme…” dedi ve kapattı. Kendi kendime “Eyvah.” dedim, çünkü kocamın sarhoşluğu çok pistir ve hiç çekilmez… Yemeğimi tek başıma yedim, yalnızlığı fırsat bilip yine internette dolaştım. Üzerime minicik, tül bir beybidol geçirip uzandığım yatakta her zamanki gibi bir iki video izledim, hikaye okuyup kendimi parmakladım. Sonra da uyudum.

Geceyarısı dairenin giriş kapısından kocamın homurdanmaları ve anahtar sesleri gelince uyanıverdim. Komşular gürültüden rahatsız olmasınlar diye hemen yataktan fırladığım gibi kapıya koştum. Üzerimde o an yatarken giydiğim çok seksi ve kısa beybidol vardı ve o şekilde kapıyı açtım. Bunda biraz da kocamı sarhoş yakalamışken tahrik edip sikişme isteğimin de payı vardı, bilemiyorum. Fakat kapıyı açtığımda donup kaldım. Karşımda ayakta duramayan kocam ve Kaya!

Kaya, kocam yere yıkılmasın diye kocamın koluna girmiş, kocamı tutuyordu. O da şaşırıp kalmıştı. Sanırım gecenin bir yarısı üstümde minicik beybidol ile kapıyı açacağımı hiç düşünmemişti. Gözleri yarı çıplak vücudumda gezindi istekle… Yüzümün kızardığını hissettim. Geri dönüp kapıyı kapamakla, yıkılmak üzere olan kocamın koluna girmek arasında kısa bir kararsızlık yaşadım.

“Yenge kusura bakma bu saatte rahatsız etmek istemezdim, ama kocanı da kör kütük sarhoş bir vaziyette lokantada bırakamazdım.” dedi özür dilercesine… Ben de utana sıkıla,

“Asıl kocamı getirdiğiniz için ben teşekkür ederim. Yaa… Aslında siz benim kıyafetimi mazur görün. Yatıyordum, zili duyunca yataktan fırladığım gibi kapıya koştum. Kocamın yalnız geldiğini düşünmüştüm…” diye kekeleyip durumumu izah etmeye çalıştım. Bu arada, kocamın öbür koluna da ben girdim ve Kaya ile birlikte kocamı salona taşıdık ve üçlü koltuğa oturttuk. Kocam koltukta mayışık bir vaziyette homurdanmaya devam ediyordu.

Kocamı koltuğun üzerine bırakıp doğrulduğumuzda Kaya ile karşı karşıya durduk. Aramızda bir sessizlik oldu. İkimiz de kaçamak bakışlarla birbirimizi süzüyor, gözlerimiz karşılaşınca bakışlarımızı kaçırıyor, ne diyeceğimizi bilemiyorduk. Sırım gibi bir şeydi oğlan… Aynı yaştaydık. Kısa kollu gömleğinin açıkta bıraktığı pazuları, yakasından görünen göğsündeki kıvırcık kıllar, gömleğin kumaşını zorlayan geniş omuzlar, göğüs, önündeki kabarıklığı meydana çıkaran dar pantolonu… Gözlerimi alamıyordum. Her kaçamak bakışımda beni tahrik eden erkeksi bir ayrıntısını yakalıyordum. Tam üstüme bir şeyler giysem mi diye düşünürken Kaya öksürerek boğazındaki gıcığı temizledi,

“Yenge artık ben gideyim, gerisini sen halledersin. Allah sana kolaylık versin…” deyip kapıya yöneldi. Ben tam yanına gidip Kaya’yı uğurlayacaktım ki, kocam bana oturduğu yerden homurdanarak

“Yok, bir yere göndermem. Kaya bu gece burda kalacak, daha rakı içeceğiz. Bize rakı getir lan karı!” diye bağırdı. Ben de çaresiz bakışlarla, aslında bunu ne kadar çok istediğimi belli etmemeye çalışarak,

“Geç otur bari, mecbur bunun istediğini yapacağız, değilse apartmanı ayağa kaldırır valla.” dedim ve mutfağa meze hazırlamaya ve rakı getirmeye gittim.

Meyhanede birlikte içmişlerdi ama Kaya pek sarhoş değildi, ne yaptığını ne dediğini biliyordu, salonda kocamı avutuyordu. Mutfaktan, kocamın homurtularını duyabiliyordum, Kaya’ya birşeyler anlatıyordu, ve ardından da,

“Öyle değil mi aslanım, haksız mıyım koçum…” diye teyid bekliyordu. Tam sarhoş muhabbeti işte… Kaya da hep alttan alıyordu,

“Haklısın abi… Aynen öyle abi… Çok doğru söylüyorsun abi…” diye kocamı teyid ediyordu…

Telaşla bir iki parça meze hazırlamaya çalışırken bir yandan da ne yapsam diye düşünüyordum kara kara… Gidip giyinmem gerekiyordu normal olarak… Evimde yabancı bir erkek vardı ve ben yarı çıplaktım. Ellerim ayaklarım dolanıyordu telaştan… Yatışmak için rakı kadehinin birini fondip yaptım susuz… Gırtlağımı yakarak inen alkolden medet umdum. Mutfak tezgahına dayanıp kulağım içerdeki erkeklerin konuşmalarında bir süre bekledim.

Kararımı verdim sonra… Zaten hiç bir şey normal değildi ki… Vakit geceyarısını geçmiş, kocam zil zurna sarhoş, yanında zıpkın gibi bir erkek, beni yarı çıplak vaziyette görmüş, her yerimi ezberlemiş durumda… Böyle, olduğum gibi gidecektim yanlarına… Elimde rakı ve mezelerin olduğu tepsiyle holdeki boy aynasında kendime baktım. Kloş etekleri kalçalarımda biten siyah beybidolün yakası öyle açıktı ki, sütyensiz iri memelerimi, koyu renk uçlarını saklayamıyordu bile… Ayağımdaki rugan yüksek topuklu terlikler de boyumu iyice uzun göstermiş, bacaklarım mankenlerinki gibi upuzun görünüyordu.

Salona girdiğimde, Kaya’nın beni alıcı gözle, tepeden tırnağa süzdüğünü fark ettim. Kaya özellikle beybidolümden dışarı fırlayacakmış gibi duran büyük göğüslerime ve bacaklarıma bakıyordu. O anda göğüs uçlarımın sertleştiğini hissettim, Kaya’nın bakışları beni resmen cinsel olarak uyarmıştı. Kasıklarımdan tüm bedenime yayılan o şehvet duygusu ile ne yapacağımı şaşırmış, bakire bir genç kız gibi ellerim titriyordu heyecanla…

Önlerine çektiğim sehpaya rakı sofrasını kurdum, iki duble rakı doldurup ikram ettikten sonra geçtim, kocamla Kaya’nin oturduğu üçlü koltuğun karşısındaki tekli koltuğa oturdum. Kocam rakısını bir dikişte bitirirken, Kaya yudum yudum içiyordu ve ve her yudumu aldıktan sonra elinin tersiyle bıyıklarını sıvazlayıp, dantelli külodumdan bariz bir biçimde belli olan amıma bakarak,

“Ohh be… Harika! Nefis!” diyordu. Kaya’nın her “Ohh” çekişinde, amımım derinliklerinde bir kıpırtı oluşuyordu. Amım gittikçe nemleniyordu! Oturduğum koltukta bacak bacak üzerine attım. Elimde olmadan, belli belirsiz hareketlerle, amımın dudaklarını birbirine sürtüyordum.

Bu arada kocam dubleleri yarısını üstüne başına, yarısını ağzına dökerek ardı ardına bitiriyor ve boşalan bardağı Kaya’ya tekrar doldurtturuyordu. Kaya ise henüz ilk dublesini tam bitirmemişti bile. Kocam nerdeyse sızmak üzereydi, her hareketinden belli oluyordu. Yine de bana homurdanarak,

“Bu ne biçim hizmet etmek lan karı? Ben sana Kaya bizim koskoca mühendisimiz, ona güzel hizmet edeceksin demedim mi? Müziksiz içki sofrası mı olur? Kalk lan müzik koy.” diye bağırdı. Ben hemen kalktım ve gözlerimi Kaya’dan ayırmadan kocama

“Derhal kocacığım, ne müziği koyayım?” diye sordum. Kocam da

“Bana ne soruyon lan karı, misafirimize sorsana… Sor, ne istiyorsa yerine getir hemen…” dedi. Kaya’ya döndü, “Canın ne istiyorsa söyle Kaya’cım, karım hemen yerine getirsin…” dedi peltek peltek… Gözlerini vücudumdan ayıramıyordu koca mühendisimiz… Ona göz kırparak,

“Kaya, canım!“ diye seksi bir ses tonuyla sordum “canım” sözünün üstüne bastırarak… “Canın ne istiyor?” Sanki canının ne istediğini bilmezmiş gibi soruyordum bunu… “Yani, nasıl müzik istersin? Ne koyayım sana?”

Kaya da kuruyan etli dudaklarını diliyle yaladı. Kömür karası bıyıklarının altında pembe etli dudakları öyle güzel görünüyordu ki… O da bana göz kırparak,

“Bu saaten sonra ve bu ortamda… Slow müziğe ne dersin Gülüm?” dedi.

“Sen ne istersen açarım hayatım…” dedim. Televizyon sehpasının altında bulunan müziksetinin önüne eğilip, CD’lerin olduğu çekmeceden slow bir CD aramaya başladım.

Aslında, aradığım ve içinde çok güzel slowların bulunduğu “Anılar” CD’sini hemen bulmştum. Ama televizyonun ekranına yansıyan görüntüsünden, kocamın çoktan sızdığını ve Kaya’nın götüme kilitlenmiş bakışlarını ve pantolonunun üzerinden eliyle sikiyle oynadığını görünce, kalçalarımı hafif hafif sağa sola oynatarak, aramayı biraz daha sürdürdüm.

Anılar CD’sini müzik setine koydum, sesini hafifçe açıp doğruldum. Gerçekten de kocam oturduğu yerde kaykılmış, gözleri kapanmıştı. Gözümü Kaya’nın yarağına dikerek, hafifçe dudaklarımı ıslattım ve Kaya’ya doğru yürüdüm. Tam önüne dikilip elimi Kaya’nın eline uzattım ve

“Hadi dans edelim hayatım!” diyerek elinden tuttum, ayağa kaldırdım ve birlikte elele salonun ortasına yürüdük. Kaya’nın bir kolunu boynuma doladım, diğer elini tuttum kalçalarımın üzerine bıraktım. Kaya’yı sıcak basmıştı. Kaygılı kaygılı kafasını kocama doğru çevirince, ben derdini anladım ve

“Kocamı merak etme. O sızdı gitti, ayı gibi homurdanarak en az iki gün uyur, dünya yansa uyanmaz!” dedim ve Kaya’ya sımsıkı sarılıp dans etmeye başladık. Dans ederken benim göğüsler Kaya’nın karnına, Kaya’nın yarağı da benim göbeğime dokunuyordu. Kollarımı boynuna dolayarak

“Her iki elini de kalçalarıma indir.” dedim. Elleri sırtımı yoklayarak aşağıya, kalçalarıma kaydı. Her iki eliyle de ufak ufak daireler yaparak kalçalarımı okşamaya başladı.

“Nasıl, böyle iyi mi?” deyince,

“Tam istediğim gibi!” deyip dudaklarımı dudaklarına uzattım. İstekle, arzuyla titreyen dudaklarım yarı aralık, bu kez ben ona sordum şehvetten kısılan sesimle,

“Peki ben nasılım? İstediğin gibi mi?” Boğuklaşan sesiyle cevapladı beni,

“Tam istediğim gibi… İstediğimden de fazlasın… Çok seksisin… Ve ateşli… Buram buram seks kokuyorsun…”

Önce dudaklarıma küçük küçük öpücükler kondurdu, sonra da alt dudağımı kaptı ve emmeye başladı. Daha sonra dudakları boynumu yalayarak gerdanıma, oradan da göğüslerimin birleştiği yere geldi. Dudaklarının ıslak teması bir yandan, bıyıklarının tenimi gıdıklaması bir yandan, neredeyse öpüşürken, dudakları gezinirken orgazm olmaktan korktum.

Askılarını omuzlarımdan sıyırarak, beybidolümü yere düşürdü ve sadece dantelli külodumla kaldım. Kaya karşısında birden özgürce duran dimdik göğüslerimi görünce başladı daha da sertleşmiş göğüs uçlarımı yalamaya… Sırayla biraz birini, biraz diğerini yalıyordu. Ben de Kaya’nın saçlarından tutup kafasını göğüslerime bastırıyordum. Bu arada onun elleri de külodumun içinde boş durmuyordu, bir eliyle yukarı aşağı – aşağı yukarı, amımın dudaklarını ve klitorisimi okşarken, amımım suyuyla ıslattığı diger elinin orta parmağını da götümün deliğine sokup sokup çıkarıyordu.

Bu zamana kadar ne eski kocam ne de şimdiki kocam, bırak klitorisimi okşamayı, daha klitorisin ne ve nerde olduğunu bilmiyorlardı. Hele önlerinde defalarca domalarak ve adeta “Götten sikilmek istiyorum.” dercesine, göt deliğimi gözlerinin önüne sergileyip sunduğum halde, bırak götümü sikmeyi ve parmaklamayı, bu güne kadar kalçalarıma ellerini bile sürmedi her iki kocam da…

Ama Kaya, hem ilk kocamdan hem de şimdiki kocamdan çok çok farklıydı. Onunla frekanslarımız uyuşmuştu, ben daha “Leb” demeden o “Leblebi” yi anlıyordu. Bir bakış, bir göz kırpma, bir hareket, bir söz veya cümle yetiyordu. Ben Kaya’nın gömleginin düğmelerini çözmeye başlayınca

“Bir saniye sevgilim…” dedi, dudaklarıma bir öpücük kondurup, bir iki saniyede hem gömleğini hem de pantolonunu çıkardı.

Gördüğüm manzara karşısında amımdan ılık ılık damlalar süzülmeye başladı. Kaya’nın kocaman ve damarlı yarağının yarısı, baksır şortunun bel lastiğinden dışarı çıkmış, yarağının mantar gibi kafası nerdeyse göbeğine ulaşmıştı ve sanki nefes alıp veriyormuş gibi, capcanlı bir şekilde bana bakıyordu ve sanki bana “Beni bu baksır’dan kurtar, beni özgürlüğüme kavuştur” diyordu.

Hemen Kaya’nın önüne çömeldim ve baksırını sıyırıp aşağıya indirdim, çıkardım. Kaya’nın yarağı artık serbestti ve yönünü bana doğrultmuştu. Kocalarımın sikleri zaten hiçbir şekilde boy ölçüşemez, ama internette gördüğüm birçok yarak resimlerinden daha iri, daha düzgün ve daha çekici bir yarağı vardı Kaya’nın… İnternette yarak yalayan kadın resimleri ve filmleri görmüştüm ama kendim şu ana kadar daha hiç yarak yalamamıştım. Önce ellerime aldım ve sanki bir kuş sever gibi okşamaya başladım, kafası, boynu ve taşakları dahil olmak üzere… Sanki okşamıyordum da her santimini keşfediyor ve beynime kaydediyordum.

Dudaklarımı yarağının kafasına götürdüm ve ilk başta küçük küçük öpücükler kondurdum. Sonra dilimle yalayarak kafasını ıslattım. Dudaklarımla yarağının boynunu öpe öpe taşaklarına indim. Taşaklarından başladım ağzıma almaya, sonra yarağını hafif aşağıya eğerek, kafasını aldım ağzıma ve emmeye başladım. Bu arada Kaya saçlarımı yanlardan ellerine dolayarak, kafamı hafif hafif ileri geri hareket ettirerek kumanda ediyordu. Az sonra yarağı nerdeyse gırtlağıma kadar girip çıkıyordu. Ağzıma girerken nispeten rahat giriyor, fakat geri çekerken yanaklarımı biraz zorluyordu ve çıkarken de “Plopff” diye ses çıkarıyordu. Ben yalamayı ve ağzıma sokup çıkarmayı biraz hızlandırınca, Kaya saçlarımı bıraktı ve kafamı sımsıkı bir şekilde iki eli arasına alarak beni frenledi, daha doğrusu beni bir film karesi gibi “Dondurdu”.

Yarağını ağzımda sanki can çekişir gibi hissediyordum ve hiç kımıldamadan öylece bekliyordum ki, gözlerime bakarak bana

“Sevgilim sakın kımıldama, yoksa yapacağın en ufak harekette ağzına boşalacak benim oğlan.” dedi. Oysa ben o anda ağzıma boşalmasını her şeyden çok istiyordum, ellerimle bileklerini tuttum ve ellerini yanlara ittirerek ve kafamı serbest bıraktırdım. Kaya’ya

“Ağzıma boşal, çok istiyorum” anlamında göz kırptıktan sonra, yarağını ağzıma sokup çıkarmaya devam ettim. Üçüncü kez çıkarıp ağzıma soktuğumda, Kaya derin bir inlemeyle ağzıma boşaldı…

Sımsıcak spermleri ağzıma büyük bir tazyikle fışkırırken, yarısı direkt boğazımdan aşağıya, mideme iniyordu, kalan yarısı da ağzımı doldurup dudaklarımdan dışarıya, çeneme ve göğüslerime akıyordu. Ben tam bitti diye düşünmeye başlamıştım ve ağzımı açtım, yarağını tam dışarı çıkardım ki, yarağı bir kez daha depreşti ve ilkine nazaran daha az bir miktar spermayı burnumun deliklerine ve üst dudaklarıma püskürttü. Ondan sonra yarağının gözünden bir iki damla daha çok katı sperm çıktı, onları da yarağının kafasını alt dudağıma sürterek çeneme akıttı.

Derin bir “Ohh be” çektikten sonra, kollarımdan tutarak beni ayağa kaldırdı ve koltuğa oturttu. Ben yüzümdeki, çenemdeki ve göğüslerimdeki spermleri parmağımla sıyırıp ağzıma götürüp yalarken, Kaya önüme diz çöküp,

“Kaldır bacaklarını hayatım.” dedi. Ben bacaklarımı yukarı çekince, iki eliye külodumu tuttu ve çekip çıkardı. Amımın suyuyla ıslanmış külodumu yüzüne götürüp kokladıktan sonra yere bıraktı ve benim bu arada indirmiş olduğum bacaklarımı ayak bileklerimden tuttu, tekrar yukarı kaldırarak yanlara ayırdı. Dilini uzatarak, amımdan göt deliğime doğru süzülen sıvılarımı, göt deliğimden başlayıp yukarıya, klitorisime doğru hareketlerle yaladı ve yuttu. Sonra ayağa kalkarak bana

“Arkanı dön sevgilim!” dedi.

Ben hiç ikiletmeden oturduğum koltukta ters döndüm, dizlerimi koltuğun oturulacak yerine koyarak, yüzümü koltuğun sırtlığına verdim ve göt deliğim Kaya’nın tam yüz hizasına gelecek şekilde domaldım ve bacaklarımı yanlara doğru iyice ayırdım. Kaya’dan “Muhteşem!” dışında bir söz çıkmadı. Yıllardır götüm hakkında duymak istediğim tek söz!

Kaya beni çıldırtmayı çok iyi biliyordu, dilini ilkönce amıma sokuyor ve amımın içerisinde evirip çevirerek beni orgazm’ın eşiğine getiriyor, ben tam seller sular gibi boşalacağım zaman hemen dilini geri çekiyor ve bu sefer de göt deliğime sokuyordu. Birkaç kez böyle yapınca ben iyice kudurdum ve dayanamaz hale geldim. Tam dilini tekrar amıma sokacağı zaman, doğruldum ve koltuktan indim ve ayağa kalktım. Ardından Kaya’nın yüzünü iki elimin arasına alarak

“Ne olur yeter, artık sik beni lütfen. Bana daha fazla işkence çektirme, zaten yıllardır azap çekiyorum!” diye yalvarmaya başladım.

Kaya ayağa kalktı ve beni koltuğa oturtturarak, bu arada yeniden sertleşmiş yarağını ağzıma verdi ve 2-3 dakika kadar yalattırdı. Sonra bana

“Hadi sevgilim, deminki gibi ters dön!” dedi.

Ben hemen ters dönüp dizlerimin üzerinde koltuğa çıktım ve domaldım yine. Kafamı mindere yapıştırıp, belimi mümkün olduğu kadar çukurlaştırdım ve göt deliğimin daha da meydana çıkmasını sağladım.

Kaya iki eliyle belimi kavrayarak beni biraz arkaya çekti ve kendine yaklaştırdı. Pozisyonu öyle bir ayarladı ki, yarağının kafası tam amımın deliğine dokunuyordu. Sağ eli belimdeydi ve sol eliyle yarağını tutarak, yarağının kafasını hafifçe amımın deliğine soktu. Yarağının kafası deliğimde birkaç saniye kaldıktan sonra sol eliyle de belimden kavrayarak, beni yavaş yavaş kendine doğru çekmeye başladı. Sonra biraz daha ve biraz daha derken yarağı yarısına kadar girmişti amıma. Bekaretimi yıllar önce kaybettiğim halde, sanki ilk kez bekaretimi kaybediyormuşum gibi hissediyordum.

Ben tam, yarağının gerisini de sokacak diye beklerken, ellerini belimden çekti ve kalçalarımı kavrayarak beni öne ittirdi. Yarağı amımdan nerdeyse tamamen çıkmak üzereyken durdu ve iki eliyle tekrar belimden tutarak, beni bu sefer biraz daha hızlı ve sert bir şekilde kendine çekti. Bu sefer yarağı tamamen girmişti amıma ve taşakları amımın dudaklarına değiyordu. Yarağını yavaş yavaş çekiyordu ve hızlı bir şekilde geri sokuyordu.

Sonra tempoyu değiştirdi ve hızlı çıkarıp hızlı sokmaya başladı. Ve her çıkarıp soktuğunda taşakları amıma çarpıyor ve “Şlap, şlop” şeklinde ritmik sesler çıkarıyordu. Bu arada sağ elinin başparmağını göt deliğime sokup içinde sağa sola çevirmeye başlayınca, ben zevkten kendimi saldım bıraktım ve titreye titreye boşaldım, ardı ardına orgazmlar yaşamaya başladım.

Kaya da yaşadığım şiddetli orgazmlar karşısında şaşırdı ve yarağıyla içimde bir süre hareketsiz kaldı. Amım kasılıp kasılıp gevşiyordu ve boşalıyordum. Titremelerim biraz dindikten sonra, elimi arkaya uzattım, Kaya’nın yarağını tuttum amımdan çıkardım, kafasını götümün deliğine dayayıp

“Hadi sevgilim, ne olursun bir kez de götümü sik!” dedim.

Kaya yarağını eline aldı, kafasını tükrüğü ile ıslattı ve göt deliğime de tükürdükten sonra, yarağının tümünü, bir seferde köküne kadar götümün deliğine daldırdı. Götüm parçalandı, büzüğüm yırtıldı sandım. Yarağının kafası nerdeyse midemin duvarını zorluyordu. Bağırmadım ama dudaklarımı ısırmıştım. Kaya’ya

“Sevgilim ne olur, içimde bir süre hareketsiz kal, biraz alışmam lazım. Götümü ilk kez sen sikiyorsun!” dedim.

“Tamam aşkım.” dedi ve yarağı götümde hareketsiz bir şekilde beklemeye başladı. Duyduğum acı korkunçtu, ama aldığım zevk de tarif edilmez oranda büyüktü ve sonunda götüme bir yarak girmişti! Hem de ne yarak. Nihayetinde yıllardan beri götten sikilme hasretiyle yanıp tutuşuyordum.

External image
Götümün deliği biraz alıştıktan sonra, ben başladım götümü hafif hafif ileri geri oynatmaya. Bir süre sonra hızlandığımda, Kaya da bana eşlik etmeye başladı. Birbirimizin tersine hareket ediyorduk, ben ileri hareket edince Kaya geri çekiliyordu, sonra ben götümü geriye yanaştırırken, Kaya ileri yapıyordu.

Kaya kalçalarımı daha sert bir şekilde tutmaya başlayınca ben hareket etmeyi bıraktım ve tüm idareyi Kaya’ya bıraktım. Kaya, yarağını kafası nerdeyse götümden çıkana kadar geri çekiyor ve ardından taşaklarına kadar, hızlı ve sert bir şekilde geri sokuyordu. Birkaç kere taşakları sert bir şekilde amıma çarpınca ben yeniden boşaldım ve orgazm oldum. Kaya durmak bilmiyordu, götüme sokup sokup çıkarıyordu yarağını… Erkeğime,

“Sevgilim, ben geldim. Sen de gel hadi. Götüme boşal n’olursun…” deyince, Kaya önce biraz yavaşladı, ardından üç dört kez ardarda, çok hızlı bir şekilde vurdurarak,

“Geliyorum!” dedi ve götümün derinliklerine boşaldı ve üzerime yığıldı…

Yarağı sertliğini kaybedene kadar içimde kaldıktan sonra, yarağını yavaş yavaş çekti. Yarağının kafası göt deliğimden çıkarken, götümden garip bir ses geldi ve ardından büzüğümden spermler çıkmaya ve süzülerek amıma akmaya, ordan da koltuğa damlamaya başladı. Kaya sehpadan bir demet peçete getirdi, birazı ile amımı, göt deliğimi ve koltuğu sildikten sonra, kalanı ile yarağını temizledi. Sonra elimden tutarak beni kaldırdı ve birlikte, el ele banyoya gidip, ılık suyun altında yıkanıp temizlendik.

Salona geri döndüğümüzde, kocam olacak herif horlaya horlaya uyumaya devam ediyordu. Kaya’ya giymesi için, kocamın pijamalarından bir takım getirdikten sonra, ben de külodumu ve beybidolümü giydim. Kaya pijamaları giyerken, ben ortalığı biraz toparladım. Sonra birlikte kocamın kollarına girerek yatak odasına taşıdık, elbiselerini çıkardık ve yatağa yatırdık. Kocam bir an sanki ayılır gibi oldu ve kendi kendine bir şeyler mırıldandıktan sonra arkasını döndü ve “Kış uykusu”na devam etti.

Temiz bir yastık ve çarşaf aldım ve Kaya ile birlikte salona geçtik. Kaya’nın yatması için büyük koltuğu açıp yatak haline getirdik. Kaya yatmak için uzandıktan sonra, ben eğilip dudaklarından uzunca öptüm. Birbirimize iyi geceler diledikten sonra ben de yatak odasına gittim ve yatağa, kocamın yanına uzandım. Gözlerimi kapadım ve biraz önce salonda Kaya ile sikişmemizin her anını, kafamda tekrar tekrar yaşayarak uykuya daldım…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir yanıt yazın