Ah şu kocam(Alıntıdır)

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ah şu kocam(Alıntıdır)
30 yaşındayım ve 8 yıllık evliyim. Eşim Semih bir özel kuruluşta çalışıyor ve iyi maaşı var. Teknisyen kendisi. Bizim gibi mütevazı bir kankası var, Özcan devlet memuru ve çok iyi anlaşırız. Özcan yakışıklı, evine bağlı birisiydi. İçki içerdi ama kumarı ve çapkınlığı yoktu.

Özcan da karısı Sevgi de son derece kibar ve misafirperver insanlar… Devamlı onlara gider gelir, hafta sonlarını onlarla beraber geçirirdik. Bir tek onlarla anlaşırdık. Neyse.. Son zamanlarda başıma gelenler beni çileden çıkardı. Çileden demiyelim de yoldan diyelim.

Ben balık etinde 168 boyunda kısa kestane rengi saçları olan oldukça güzel bir bayanım. Çevremden de beğenenler çok olur beni.

Kocam Semih son zamanlarda seks yaşantımızı renklendirelim falan filan demeye başlamıştı. Yatakta sevişirken fanteziler kuruyor, bunları bir yandan kulağıma fısıldıyor, bir yandan da beni düzüyordu…

Bu yeni durum ilk zamanlar bana çok itici geliyordu ama sonraları dinlemek de hoşuma gitmeye başlamıştı. Uzun ve çekici olan fantezileri beni etkiliyor, azdırıyordu yatakta… Ayrıca başkalarının beni nasıl düzdüğünden bahsediyordu. Benim ne kadar seksi, şehvetli bir kadın olduğumu, çok güzel seviştiğimi, erkeklerin beni yiyecek gibi bakmalarından gurur duyduğunu söylüyordu. Bu beni de etkiliyordu ama sadece fantezi olduğundan işimiz bittiğinde her şey bitiyordu.

Yatağımızın karşısına koca bir TV koymuş, her yatağa girdiğimizde porno filmleri koyup seyretmekle başlıyorduk sevişmeye… O harika vücutlu porno yıldızlarının koca koca erkeklik organları kadınlara girip çıktıkça içim bir hoş oluyor, dere gibi sularım akmaya, kocamınkine saldırmaya başlıyordum.

Çoğu filmin sonunu göremiyorduk bile… Kocam üstümde bacaklarımın arasında gidip gelirken benim gözüm o erkeklerde, penislerinde; kulağımda onların inlemeleriyle çıldırıyordum. Kocam bir yandan beni beceriyor, bir yandan da kulağıma

– “Oohhh.. Harikasın canım… Nasıl sikişiyorlar di mi? Gözünü ayıramıyorsun yaraklardan… Ne yarak var adamda… İster misin canım? İçine girsin mi o koca sik?” diye beni ateşliyordu… Kıvranıyordum altında, deliriyordum,

– “Ohhh… Evet aşkım… Çok güzel ama, harika… Şu sikinin büyüklüğüne bak… Nasıl bağırttırıyor kadını? Ohhh… Kocacım, keşke yanımızda olsalardı… Sen kızı sikerken, adam da o koca sikini daldırırdı bana… Hadi, sen de onun gibi sik beni… Dibime kadar sok sikini… Ohhh…”

Gerçekten kocamın dediği gibi olmuş, seks hayatımız renklenmiş, harika olmuştu. Akşam olmasını, kocamın gelmesini dört gözle beklemeye başlamıştım. Yemeği hazırladıktan sonra, küvete girip kokulu şampuanlarla duşumu alıyor, kremlenip en seksi giysilerimi giyerek gelmesini bekliyordum.

Kapıdan girer girmez gözleri faltaşı gibi açılan kocamla ilk seansı kapının önünde yapıyorduk bazen… Yatağa gidene kadar üstümdeki mini eteklerle, jartiyerli çoraplarla, liseli gibi giysilerimle eğile kalka, her tarafımı sergileye sergileye kocamı azdırıyordum. Bazen ben onu, bazen dayanamayıp o beni yatağa atıyor, bazen de yatağa gidemeden nerde yakalarsa orda sikiyordu beni…

Bir gün Sevgi beni eve çağırdı.

– “Akşam Özcanın annesi babası gelecek, bana yardım eder misin?” dedi

– “Memnuniyetle..”. dedim. Sevgilere gittim hoş beş derken Semih’i arayıp,

– “Ben Sevgi’nin evdeyim. İş çıkışı buraya gel, yemeği birlikte yiyelim…” dedim.

Bu arada Sevgi rahat etmem için kendi kıyafetlerinden verdi. Bol ve basma ince bir etek tişört ve tülbent giydim işin ilginci o da balık etinde ve benim kilomda… Sima olarak da, yapı olarak da birbirimize benziyoruz yani… Her konuda anlaşıyoruz arkadaşımla… Akşam olmaya başlamıştı hazırlıklar da bitmek üzereydi. Sevgi,

– “Sultan, sen salatayı hazırlayıver, ben de ortalığı toplayayım” dedi

O oturma odasına gitti, ben de salata işine giriştim. Biraz sonra giriş kapısının açıldığını duydum. Anlaşılan Özcan gelmişti. Erken çıkıyordu. Semih özel şirkette çalıştığından geç çıkıyordu. Ben iyice dalmış, işimi yapıyordum. Marullarla, domateslerle uğraşmaya o kadar dalmışım ki, arkamdan aniden birisi kucaklayıverdi. Özcan…

Ama ne kucaklama… Bir anda bir eliyle sağ mememi avuçlamış, sol elini de eteğin üstünden pençe gibi geçirip şeftalimi avuçlayıvermişti. Bu arada kollarıyla da sımsıkı kendine, kasıklarına bastırıyor, dudaklarını ensemde dolaştırıyordu. Kalçalarıma batan taş gibi sertliği hissedebilmiştim o kısacık, şimşek gibi çakan kucaklama sırasında…

– “Aşkım seni çok özledim..” dedi. Bu anlattıklarım sadece bir kaç saniye içinde oldu yani ben geriye dönene kadar yapacağını yapmış, ben de gayrı ihtiyari “Ayyy…” diye çığlık atmıştım. Hemen arkamı dönerken,

– “Ne yapıyorsun Özcan?” dedim. Adam sesimi duyup karısı yerine beni kucakladığını anlayana kadar bir süre geçti. Bir afalladı, bir afalladı. Şok geçirdi. Ben de tamamen ona dönmüş, mutfak bankosuna dayanmıştım. Karşılıklı duruyorduk.

– “Ama.. Ama.. Ben.. Ben.. Şey.. Çok özür dilerim Sultan.. Ben seni Sevgi sandım.. Hay Allah.. Ben ne yaptım?” diyerek kekeliyordu.

Özcan’ın yüzü kızarmıştı, utançla birlikte söyleyecek söz de bulamıyordu. Anlaşılan benim evde olduğumdan haberi olmayan Özcan, beni Sevgi’nin kıyafetleriyle arkadan görünce karısı zannedip kucaklamak istemişti. Bu arada attığım çığlığı duyan Sevgi de oturma odasından seslendi

– “Ne oldu Sultan? Bir şey mi oldu?” diye soruyordu. Ben de hemen toparlanıp,

– “Yok bir şey… Özcan salatayı döküyordu da onun için bağırdım..” dedim. Özcan diyecek kelime bulamıyordu o anda… Ben işi düzeltmiştim tabi… Gülümseyerek koluna dokundum,

– “Tamam canım, önemli değil… Sevginin kıyafetleri üstümde olunca o zannettin. Gayet doğal… Hadi içeri gir, Sevgi yanlış anlamasın… ” dedim.

O da gülümsedi. Adam benim rahat tavrıma bayılmıştı. Aslında ben de şaşırmıştım kendime… Nasıl bu kadar rahat olabildim ki… Hem o anda Özcanı ele vermemek için söylediğim yalana kendim de hayret etmiştim…

Özcan’ın annesi ile babası gelene kadar oturma odasına giremedim utancımdan… Sanki suçlu benmişim gibi… Özcan kucaklanma işinin hoşuma gittiğini düşünüyordu mutlaka, onu kurtarmak için yalan söyleyivermiştim… Neyse, büyükler geldi. Yemekler çaylar hoş sohbet… Saat 10 gibi Semih de geldi ona da yemek koyduk, yedik, içtik.

Özcan’ın ailesini arabayla evlerine bırakmak Semih’e düştü. Özcan’ın arabası arızalıydı. Onlar çıktıktan sonra evde üçümüz kaldık. Bu süre zarfında Özcan’la göz göze gelmemeye çok çalıştım. Ama ne zaman baksam adamı bana bakarken, oramı buramı süzerken görüyordum. Ya bana ne oluyordu böyle? Resmen göz zinasına başlıyordum… Adamın bakışları sanki değişmişti. Ya da bana öyle geliyordu. Bir yanlışlık nelere yol açmıştı.

Semih gelene kadar oturduk. Bazen Sevgi mutfağa gidiyor, kocasıyla odada yalnız kalıyorduk. Bir şey diyemiyordum. O da utanıyor ama anlamlı bakışları sanki birşeyler anlatmaya çalışıyordu. Aslında ben de etkilenmiştim olaydan… Elleriyle hem memelerimi hem kasıklarımı ellemesi, ayrıca kalçalarımı sikinin üzerine bastırması…

Aklıma geldikçe kızarıyordum. Olay beni çok etkilemişti. Dakikalar ilerledikçe sevişme arzularım kabarıyordu.. Sanki ayarlarımla oynamıştı adam… Hemen eve gidip kocamla sevişmeliydim. Ben bu duygularla baş etmeye çalışırken hınzır herif bana,

– “Hasta mısın Sultan? Yüzün kızarıyor..” falan diye soruyordu. Hem de Sevgi’nin yanında, bilerek mahsustan soruyordu. Ben de

– “Herhalde yorgunluktan…” falan diyor, kafamı eğiyordum. O akşam ona çok sinir olmuştum. Resmen benimle dalga geçti. Ama yalana gerek yok, bir o kadar da arzulamaya başlamıştım herifi… Fırsat buldukça gece boyunca çaktırmadan önündeki kabarıklığa baktım. Normalde dururken bile önü kabarık görünüyordu. Herhalde kalın bir siki vardı ve Sevgi’yi çok iyi beceriyor olmalıydı.

Sonunda kocam geldi, biz de çıktık, eve geldik. İçeriye girer girmez, hemen Semih’e sarıldım, dudaklarından öptüm.

– “Hadi kocacığım sevişelim…” dedim. Kocam benim bu aktif halime alışık olmadığından şaşırdı, ama sevişme isteğinin benden gelmesine sevinerek öpücüklerime karşılık verdi, sevişti benimle…

– “Bu akşam ne fantezin var sevgilim?” dedim. Yine şaşırmıştı. Hiç sormazdım oysa, hoşuna gitmişti.

– “Bilmem, sen seç” dedi,

– “O zaman beni mutfakta düz olur mu? Mutfakta mermere daya ve arkamdan o koca sikini amıma geçir…” dedim. Kafasını salladı çok heyecanlanmıştı

– “Yalnız senden bir ricam var. Kesinlikle önüme çevirmek yok. Konuşma ve sadece beni sikerken ensemi kulak memelerimi em, bir elinle de memelerimi okşa tamam mı?” dedim

– “Tamam” dedi. O dünden razıydı, hemen geçtik mutfağa… Lavabonun bataryasını tutup mutfak bankosunun önünde eğildim. Bacaklarımı araladım. Üstümde giysilerim vardı. Eteğim belime sıvandı. Titreyen eller külodumu yırtarak çıkardı. Çıplak, ıslak, içinden sular akan kadınlığımı koca sikiyle hiç bekletmeden, aniden dolduruverdi.

– “Ahhh..” diyebildim. Kocam arkamda beni düzerken hep Özcan’ı düşledim. Sanki o vardı arkamda.. Sanki onun siki giriyordu amıma… Arkadan uzanıp memelerimi avuçlayan elleri sanki onun elleriydi… Öyle zevk alıyordum ki…

– “Ohhhh… Hadi sok.. Sok.. Bastır aslanım.. Senindir bu bal kutusu.. Hadi.. Sik beni…” diye bağırıyordum.

Kocam da kudurmuş bir şekilde arkamda işini yapıyordu. Nefesi ensemde, kulak memelerimde gezinirken, tüm arzularım kabarmış delirmiştim. İçime girip çıkan sikin fışkırttığı amımın sularının baldırlarıma aktığını hissedebiliyordum. İkimiz de aynı anda, kasıla kasıla bağıra bağıra boşaldık. Müthişti.

Banyoya girip yıkandım ve peşimden Semih girdi. Tam o sırada cep telefonu çaldı. Üstüme havlu alamadan çırçıplak koşup baktım. Özcan arıyordu. Yine heyecanlanmıştım, açtım.

Az önce müthiş bir orgazm yaşamama rağmen onun sesini duymak yine ıslanmama yetmişti. Yine karnımda, kasıklarımda karıncalar gezinmeye başlamıştı. Elimi kadınlığıma uzatıp avuçlarken konuşmaya devam ediyordum. Sesim ister istemez boğuk, yatak sesi gibi çıkıyordu. Gayet kibar bir şekilde kocamı sordu.

– “İşi var şu anda, gelemez” dedim.

– “Tuvalette mi?” dedi

– Hayır, banyoda, duş alıyor” deyiverdim. Evet desem hiç sorun yok, ısrarla soruyor, yalan da aklıma gelmedi ben de doğruyu söylemek zorunda kaldım.

– “Yaa…” dedi anlamlı anlamlı… Ben de elimde olmadan güldüm telefonda… Aman tanrım, adama resmen pas atmıştım. İyi geceler dileyip telefonu kapattık… İçim içimi yiyordu. Adam kocamla seviştiğimizi anlamıştı. Uyuyana kadar onu düşündüm.

Semih ertesi akşam eve gelince geceki azgınlığımı sordu, ben de bir yalan uydurdum. Sonraki sevişmelerimizde fantazi yaparken kocam nedense sürekli Özcan’dan bahsetmeye başladı. Ben zaten kendimi zor tutuyorum, o yangına körükle geliyordu

Bir gün yine evde yalnız kaldığımda aynanın karşısına geçtim ve amıma bakarak mastürbasyon yaptım. Özcan’ın arkama değdirdiği koca sikin bu ama nasıl gireceğini, beni sikerken nasıl zevk alacağımı düşünüyordum. Acaba o da bu sulanmış amımın tadına bakmak ister miydi diye hayal kuruyordum..

Tam ben bu vaziyetteyken telefon geldi. Islak parmaklarımla telefonu açtım, Özcan… Hey allahım… Sanki bir işaretti bu… Ben onu hayal ederek mastürbasyon yaparken, o aynı anda beni arıyordu. Semih’i sordu,

– “Daha gelmedi” dedim hemen… Bir an durdu, sonra

– “Sultancım, geçen gün için çok üzgünüm” dedi. Şaşırmıştım. Neden kapanmış bir konuyu açıyordu bu adam…

– “Özcan üzme kendini, o konu kapandı artık…”

– “Ama o günden beri aklımdan çıkmıyor…”

– “Neden ki ?”

– “Yani.. Özür dileyemedim falan…”

– “Diledin işte.. Özcan, kendini suçlama.. Oldu bir hata.. İkimiz de suçluyuz.. Kafana takma olur mu?”

Evet onu deli gibi arzuluyordum ama kendimi hemen kucağına atamazdım. Her ne kadar kocamla fantazilerimize onu ikinci kocam olarak alsak da yapamıyordum işte, şaşkın gibiydim. Hem deli gibi istiyordum onu, hem gerçek olmasını engelliyordu bir şeyler…

– “Sağol beni ele vermedin Sevgiye karşı, çünkü çok şüpheci, canıma okuyabilirdi sorularıyla…” dedi. Ben kapatmaya çalışıyordum o açıyordu.

– “Evet, Sevgi çok şüpheci ve çok iyi arkadaşım… Onu kaybetmeyi kesinlikle istemem…” diyerek bu olaya ne kadar kapalı olduğumu ima ettim. Bozulmuştu biraz… İyi günler dileyerek kapattık ama içim yanıyordu.

Yine arzularım kabarmış kuduruyordum. Özcan’ı terslemiştim ama aslında çok istiyordum. Onun kaslı kollarına dolanmak, kaba elleriyle her yerimi okşamasını, kalın etli dudaklarıyla dudaklarımı emmesini istiyordum. Büyük, kalın ve damarlı olduğunu düşlediğim sikinin amımın içinde gidip geldiğini düşünmek amımı sulandırıyordu.

Yine de basit bir kadın olmamalıydım. Onu ne kadar istediğimi ona belli edemezdim. Fakat zaman geçtikçe ona duyduğum arzu çoğalmaya başladı. Ne zaman rastlasam o akşamki sarılması aklıma geliyordu.

Bir gece kocamla yemekten sonra şarabımızı alıp yatağa geçmiştik. Çırılplak soyunmuş, yatakta uzanıp televizyonda porno izerken elimizde kadehler şarap içiyorduk. İzlediğimiz filmin konusu grup seksti. İki çift birlikte oluyorlar, harika sevişiyorlardı. Semih gözlerini ekrandan ayırmadan,

– “Sana bir şey söyleyim mi Sultanım?” dedi “Ama kızmak yok”.

– “Söyle…” dedim

– “Ben Özcan’ın sikini gördüm” dedi. Yutkundum. Şokla birlikte bir anda ateşim de çıkmıştı.

– “Yok ya, nasıl?” diyebildim sadece.

– “Geçen ay halı sahada maç yapmıştık ya… İşte maçtan sonra duşa gitmiştik. Özcan sabunlanmış, gözleri köpüklüydü. Biz de arkadaşlarla onu gözledik dalgasına, gülmek için…”

– “Eee ?” dedim heyecanla “Gördünüz mü Özcan’ın sikini?” Dönüp bana baktı,

– “Oohh.. Ne güzel söyledin kız.. Ne olur, bir kere daha söyle…”

– “Sikini gördün mü arkadaşının? Özcan’ın sikini gördün mü?” diye devam ettim. Elimi sikine attım, sertleşmişti. ”Ne o kocacım? Hoşuna mı gitti Özcan’ın sikinden bahsedince?”

– “Evet aşkım. Sen Özcan’ın siki falan deyince tahrik oldum işte…”

– “O zaman anlat bakalım”

– “İnikti ama uzundu. Sağa sola sallanıyordu. Damarları çıkmıştı. Bayağı da vardı kalınlığı…”

– “Demek ki Sevgi doğru söylüyormuş…” dedim mahsustan

– “Ne yani? Kocasının sikini mi anlattı sana?” dedi. Kocamın da Sevgi’ye kayıtsız olmadığını seziyordum.

– “Evet bazen konuşuyoruz işte… Laf sırası gelince…”

– “Sen de benden benimkinden bahsetseydin bari…”

– “O anlatınca ben de anlattım tabi… Canımı yakıyor bazen, pek büyük benimki de, dedim. Pornoları seyredip seyredip sabaha kadar birbirimize atlıyoruz dedim… “

– “Ooohhh harikasın karıcığım…”

– “Semih… Arkadaşın olmadan pek içmezdin sen… Bu akşam neden yalnız içiyorsun hayret…” Yüzüme baktı,

– “Evet ya… Ne dersin karıcım? Çağıralım mı bizimkileri?” dedi

– “Ne o? Sevgi’yi mi göreceksin?” diye takıldım

– “Sen de Özcan’ı görürsün karıcığım… Geçenlerde onlarda otururken, adamın önünden gözlerini alamıyordun.” Yutkundum, elimdeki kadehten bir yudum aldım,

– “Saçmalama aşkım, nerden çıkardın?”

– “Hadi hadi çekinme, kızacak bir şey yok bunda…”

– “Tamam, gözüm ilişti bir iki defa… Ama sen de Sevgi’nin kalçalarına bakıyorsun, kaç kez gördüm”

– “Demek ki ikimiz de aynı suçu işlemişiz” Uzanıp dudaklarımı öptü. “Sevişirken onlardan bahsetmekten, onları yatağımıza almaktan herhalde… Onları gördükçe konuştuklarımız aklıma geliyor aşkım…

– “Hadi çağır o zaman şunları… Neşelenelim biraz…” dedim. Kalktı, telefon açtı Özcan’a,

– “Biz kafaları bulduk kanka, siz de isterseniz hemen gelin, hem içeriz, hem laflarız…” dedi. Sesini duyuyordum Özcan’ın,

– “Geç olmadı mı dostum? Hem Sultan ister mi bakalım bu saatte misafir?” dedi

– “Bizimki de zaten olur dedi, onun istemesiyle aradım seni…” demez mi? Hemen kolunu çimdikledim Semih’in ama iş işten geçmişti.

– “Haa… O zaman geliriz tabi ki ama…”

– “Ne aması?” dedi Semih

– “Bizimki yok, annesine gitti bu akşam…”

– “Yaaaa demek öyle?” dedi kocam hayal kırıklığıyla… Ben de aynı durumdaydım. Hevesim kursağımda kalmıştı. Semih

– “Olsun canım, sen gel” dedi.

– “Olmaz kanka, Sultan rahatsız olur…”

– “Rahatsız olmaz, sen gel”

– “Peki o zaman geliyorum” diyerek kabul etti Özcan. Telefonun kapanmasıyla birlikte ateşler içerisinde kalmıştım. Yanaklarım kızarmıştı. Sanki gelmelerini sadece ben istemişim gibi çağırmıştı adamı… Kızar gibi yaparak

– “Sen ne yaptın?” dedim

– “Eee ne yapalım karıcım… Benim şansım yokmuş. Ama senin varmış..”

– “Ne yani? Ne demek o?”

– “Hadi hadi… Ben malımı tanırım. Heyecandan ellerin titriyor. İstemezmiş gibi konuşup durma… Geliyor işte… Bu akşam Özcan’ı delirtmeni istiyorum”

– “Sen ne söylüyorsun Semih? Bunu nasıl yaparım ben?”

– “Canım, adamın koynuna gir demedim ki… Sadece eğleneceğiz. Biraz serbest, açık davran. Bir iki dekolte göster, bacak göster. Güzel karımın güzelliklerini görsün, Özcan’ı delirt. Benim yanımda bir şey de yapamaz, kudursun enayi sana baka baka… Biz de hem güleriz, hem fantazi yapmış oluruz…”

– “İyi ama… Ya Özcan asılmaya kalkarsa? Onu hesaba katıyor musun?”

– “Meraklanma ona cesaret edemez”.

– “Bak, içelim diye adamı çağırdın. İçki şişede durduğu gibi durmaz, o da kafayı bulunca asılmaya ellemeye kalkar, aranız açılır yok yere…”

– “O kadar ileri giderse önlemini alırız aşkım. Ufak tefek şeyler olur tabi, o kadarına göz yumarım, meraklanma… Sadece eğlenelim, ben senin de bu işten zevk almanı istiyorum”

– “Tamam o zaman, onu kudurtacağım. Ama adam üstüme atlarsa engellemek de sana kalmış, tamam mı?”

– “Hah şöyle, yola gel…”

Hemen yataktan kalktık. Balık kesim eteğimi giydim. Dar kesim olduğundan geniş kalçalarımı meydana çıkarıyor, çok seksi gösteriyordu beni. Üstüne de bir dar badi çektim yakası açık… Altına sutyen takmadım. Şuh bir kadın olmuştum. Kafam da kıyak olmuştu, üç kadeh içmiştim.

Makyajımı bitirdiğimde Özcan elinde biralarla geldi. Kapıyı açtım, içeriye buyur ettim. Artık daha cesaretli bakabiliyordum yüzüne içkiliyken… “Hoş geldin” diyerek içeri aldım. Önünden kalçalarımı kıvıra kıvıra gidiyordum. Arkamdan nasıl da bakmıştır…

Oturduk, sohbet muhabbet epey eğlendik. Kocam başını başka yere çevirdiğinde, Özcan görmez tarafından beni süzüyor, imrenerek yutkunuyordu. Ben de gülümsemekle yetiniyordum.

Özcan’la Semih karşılıklı kanepelerde oturuyorlardı, ortalarından geçebiliyordum. Önlerinde de sehpalar vardı. Ben Semih’in sehpasına eğildiğimde ona karşı domalmış oluyordum. Kalçalarımı iyice dışarı çıkararak eğiliyordum. Amacım geçen gün sikini dayadığı kalçalarımın ne kadar güzel olduğunu göstermekti.

Bir ara kocam tuvalete kalktı. Ben de kalktım, kocamın önündeki şişeleri toparlarken yine çıkardım kalçalarımı… O anda Özcan,

– “Hayatımda gördüğüm en güzel şeyler…” diye mırıldandı. Hemen doğruldum

– “Ne o güzel olan şeyler?” Hemen düzeltti

– “Şey, aklıma bir şey geldi de… Sen bana bakma konuşuyorum işte…” dedi.

Keşke biraz daha cesaretli olabilse dedim kendi kendime… Pantolonun önündeki kabarıklık gözüme batıyordu iyice… Başım dönüyordu, içk**en mi, onunla sevişme isteğinden mi bilmiyorum. Artık hayallerimi gerçekleştirmeliydim bu gece… Hazır karısı yokken, hazır içkiler içilmiş, engeller kalkmışken… Bu fırsatı kaçırmadan onun altına yatmalıydım. Bir şekilde kocamı uyutmanın bir yolunu bulmalıydım. Biraz sonra Semih banyoda işini bitirmiş, geldi. Dans müziği açtı,

– “Dans edelim hayatım” dedi.

– “Aaaa misafirin yanında çok ayıp kocacım” dedim.

– “Yoo, siz keyfinize bakın çocuklar… Hem ben misafir miyim sultan, aşk olsun…” dedi.

Ben de içimden “hadi ne olur, aşk olsun” diye iç geçiriyordum. Kalktım, kocamla dans ederken birbirimize iyice sarıldık. Sanki kilitlendik adeta… Önümde, kasıklarma batan sertleşmiş sikini hissedebiliyordum. Semih boynumu nefesi ile yokluyor, bazen öpüyor, bazen de diliyle yalıyordu. Benim gözler zevkten kısılıyor ama bir şey yapamıyordum. Sonuçta Özcan’ı kudurtacaktık

Ellerini yavaş yavaş kalçalarıma indiriyordu kocam… Artık hiç kısıtlamayacaktım Semih’i… “Ne olacaksa olsun artık bu gece” dedim içimden… Bu gece mutlaka ikisini de istiyordum.

Semih benim engellemediğimi görünce daha da ilerilere giderek ellemeye, sıkmaya başladı. Tam da Özcan’ın karşısında yapıyordu bunu… Adam kuduruyor, bir o kadar da ben kuduruyordum. Yavaş yavaş eteğimi yukarı çektiğini fark ettim.

– “Semih yapma. Özcan görecek. Çok ileri gittin. Ne olur yapma…” diyordum. O da elleri kalçalarımı okşarken,

– “Sus lütfen, ben ne yaptığımı biliyorum sevgilim… Sen merak etme…” diyordu fısıldayarak kulağıma…

Ben artık yüzümü Özcan’a döndüğümde, gözlerimi kısarak kocamın okşamalarından nasıl zevk aldığımı ona da gösteriyordum. Kocam eteğimi iyice kaldırdı, parmakları külodumun kenarlarında dolaşıyordu şimdi… Benden hiç ses çıkmıyordu…

Özcan artık rahatlıkla oturduğu yerden külotlu çorabımın altından siyah külotumu görebiliyordu sanırım. Kocam pençeleriyle eteğin altından kalçalarımı sıkıyor mıncıklıyordu. Özcan’a döndüm ve sikini okşadığını gördüm.

Artık içkinin etkisi ile o da rahat davranıyordu. Bir anda gözlerim açılmıştı. Adam oturduğu yerde, benim bacaklarıma, kalçalarıma bakarak sikini pantolonunun üstünden okşuyordu. Kocam kulaklarımın memelerini yalarken

– “Özcan’la da dans etmeni istiyorum tatlım…” dedi. Ben de istiyordum elbette… Hem daha neler neler istiyordum. Başımı çevirip Özcan’a baktım.

– “Kocacım, adamın siki kalkmış, okşayıp duruyor. Sen kızmaz mısın?” dedim

– “Neden kızayım canım, konuştuk ya önceden, kızmam”

– “Ama sadece kudurtacaktık onu.. Bu vaziyette dans etmeye kalkarsak, bu herif korkarım ayakta becerir beni…”

– “Karıcım, boş ver bunları… Eğlenmene bak sen… Öyle seksi görünüyorsun ki… Özcan’ın sana baka baka tahrik olması deli ediyor beni… Hoşuma gidiyor… Nasıl istiyorsan, içinden nasıl geliyorsa öyle davran… Evet, sadece kudurtacaktık, öyleydi… Ama artık seni sikmek isterse de, sen arzu ettikten sonra ben de istiyorum… Ve inan çok mutlu olurum…”

Şaşırmıştım ama sevinmiştim de… Kocamın boynuna sarılıp dudaklarına yumuldum. Karı koca ayakta öpüşüyorduk. Özcan da oturduğu yerden bizi izliyordu. Çok tahrik olmuştum. Bacaklarımın arasından sularımın aktığını hissediyordum. Kocam sonunda zorlukla ayrılıp,

– “Hadi, yap şunu…” dedi. Ben de Semih’i bırakıp elimi Özcan’a uzattım,

– “Gel Özcan, biraz da seninle dans edelim. Orada yalnız kaldın…” dedim. Öyle kısık, şehvet dolu bir tonla söylemiştim ki, Özcan durumu anlamıştı. Sanki dans etmeye değil de, sevişmeye, yatağa çağırıyordum Özcan’ı…

– “Çok sevinirim” dedi. Kalktı, önce el ele dans etmek istedim.

– “Böyle mi yapacağız Sultanım?” dedi. İlk kez ağzından Sultanım sözünü duymuştum. İçim bir hoş oldu, ürperdim.

– “Sen nasıl istiyorsun?” dedim. Sarıldı sımsıkı, kendine çekti, vücudumu kendi bedenine yapıştırdı ve

– “İşte böyle… Senin için sakıncası yoksa…” dedi.

Penisinin sertliğini göbeğimde hissediyordum. Pantolonun taş gibi kabaran önünü dayamıştı bana… Özellikle sertliğini hissettirmek istiyordu… Ve evet… Hissediyordum… O gün mutfakta arkama dayanan taş gibi yarak, şimdi karnıma göbeğime baskı yapıyordu. Sulandığımı hissediyordum…

– “Hayır, bence sakıncası yok. İstediğin şekilde dans edebiliriz…” dedim. Ben de ellerimi, hatta kollarımı doladım boynuna…

– “Çok güzelsin sultanım… Ne mutlu bana… Ne mutlu bana kollarımdasın. Seni çok istiyorum sultanım… Öyle istiyorum ki, bilemezsin…” diyerek beni havaya sokuyordu. Artık ben de bitmiştim.

– “Bu akşam seninim aşkım, istediğini yap…” diye fısıldadım kulak memesini öperken…

– “Nasıl yani?” dedi şaşırarak… “Semih?” Başını çevirip bizi gülümseyerek izleyen kocama baktı. Kocam da oturduğu yerden kadehini havaya kaldırarak bize güldü. Bir eli önündeki kabarıklığın üzerinde, okşayıp duruyordu.

– “Sen kocama aldırma… Bana bak… Zaten senin kollarına o gönderdi beni…” dememle birlikte dudaklarımız birbirine geçti. Öyle güzel emiyordu ki dudaklarımı koparacaktı sanki… Canım çok yanıyordu ama aldığım zevk kat kat fazla olduğundan sesimi çıkarmıyordum. Bu kez kocam oturduğu yerden bizi izliyordu. Özcan kulağıma,

– “Seninle sevişmeyi o kadar çok istiyordum ki… Ama hayalden öteye gitmeyecek diye düşünürken o geceki hatayı yaptım. İyiki de yapmışım. Bak artık kollarımdasın Sultanım…” diyordu. Ben de itiraf ettim,

– “O akşamdan beri seni düşlüyorum Özcan’ım. İnan bana, Semih’le sevişirken bile kocamın yerinde sen olduğunu düşlüyorum”

– “Hadi o zaman… Bu kadar azap çektiğimiz yeter…” dedi Özcan, beni soymaya başladı oracıkta… O çırılçıplak kaldı, benim üzerimde ise sadece siyah çorabımla külotum vardı. Elimden tutup etrafımda döndürdü, aç gözlerle her yerimi inceledi.

– “Oofff şuna bak be… Ben rüyadayım her halde…” diyordu. Hemen onları da çıkarıp pırıl pırıl kaymak gibi tertemiz mis gibi kokan amımı yalamaya koyuldu.

– “İnanmıyorum ya… Senin de beni istediğini bilseydim şimdiye kadar harekete geçerdim. Şu amın güzelliğine bak… Harikasın canım…” diye diye yalayıp duruyordu amımı…

Bir ara Semih kayboldu kıskandı her halde dedim. Onu görecek durumum yoktu. Adam ayakta benim amımı öyle güzel yalıyordu ki anlatamam. Dizlerim titremeye başlayınca zevkten, kanepeye kendimi zor attım. Bacaklarımı ayırdım. Adam yumulmuş amımın dudaklarını emiyordu.

Ben de sikini avuçlamaya çalışıyordum. Rahatça sikine dokunamayınca doğruldu ve sikini elime verdi. Müthiş bir yarrağı vardı. Dimdik ve kalın… Havaya kalkmış, göbeğine değiyordu. Damarlıydı ve çok güzeldi. Yumuldum hemen… Bir iki derken boşalmaya başladı.

O kadar çok geldi ki anlatamam. Moralim bozulmuştu erken geldi diye ama adamınki hiç inmemişti. Sertliği de aynen duruyordu. Yaladım yaladım yine yaladım. Sik yalamaya doymuştum ama bırakasım yoktu. Özcan sonunda dayanamadı,

– “Hadi şu bal kutuna artık gömelim şunu…” dedi. Açtım bacaklarımı, arasında yerini aldı. Kendi ellerimle tutup kavradım kalınlığını ve o dar küçük kaygan deliğime yerleştirdim.

– “Ohhhhh…” diyerek derin bir nefes çektim.

Amımın her tarafını kaplamıştı. Semih’inkinden çok büyüktü. Her yerine temas ediyordu amımın içinde… Yaklaşık onbeş dakika amımı yara yara gidip geldi. Sonra sarsıla sarsıla tekrar boşaldı. Ben belki de dört beş sefer gelmiştim. O akşam ata bindirdi beni, domalttı, her pozisyonu denedik.

Ha bu arada Semih de boş durmamış, arkadaşı karısını sikip dururken fotoğraf makinesi ile etrafımızda dolanıyordu sürekli… Nerden aklına geldiyse, o güzel anlar unutulmasın diye sürekli resimlerimizi çekiyordu. Anlaşılan arkadaşının, hem de en yakın arkadaşının karısını becermesi çok hoşuna gitmişti.

Özcan’la o gece belki de 7-8 kez beraber olduk. Bunların yarısında kocam da vardı. Biraz bizi izliyor, fotoğraflarımızı çekiyor, iyice tahrik olunca aramıza dalıyordu. İki erkek beni aralarında paylaşıp okşuyor, öpüyor, emiyorlar, sikiyorlardı.

Deli ettiler beni o gece, zevkten öldürdüler… Denenmedik bir şey bırakmadık. Pornolarda görüp imrendiğimiz ne varsa hepsini yaptık. Defalarca, bağıra bağıra orgazm oldum aralarında… Çok güzel bir gece yaşadık… Kocam yorulup yatağa yattı, biz Özcan’la ikimiz devam ettik. Ne banyo bıraktık sevişmedik, ne mutfak… Sabaha karşı, iki yanımda iki erkeğimle birlikte çırılçıplak, yorgun argın uykuya daldım.

Şimdi o gece kocamın çektiği resimlerle avunuyoruz. Unutmadan, o resimlerimiz hala duruyor.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir yanıt yazın